Alzheimer Hastalığı Nedir? Kimlerde Görülür? Belirtileri Nelerdir?

Unutkanlık hepimizin zaman zaman yaşadığı bir sorundur. Fakat unuttuklarımızı hatırlamamız uzun sürmez. Çoğu stresli iş ortamı, yorgunluk gibi faktörlerden kaynaklanır. Bunlar basit unutkanlıklardır. Günlük yaşamımızı etkileyen bir problem değildir.

Alzheimer, yaş ilerledikçe unutkanlıkla ortaya çıkan, hafıza, konuşma gibi durumlarda sorunlar yaşanan, günlük yaşamın gerektirdiklerini uygulayamama gibi problemlere yol açan bir hastalıktır.

Geri dönüşümü olmayan ve ilerleyen bir hastalık olan Alzheimer, halk arasında bunama olarak bilinir. Beynin fonksiyonlarında bozukluk vardır. Hastanın düşünmesinde sorun ortaya çıkar. Alzheimer, ciddi bir hastalıktır. Belirtiler görüldükten 7-8 yıl sonra ölüme yol açabilmektedir.

ALZHEİMER HASTALIĞI KİMLERDE, NE KADAR SIKLIKLA GÖRÜLÜR?

Alzheimer sıklıkla 65 yaşın üzerindeki kişilerde görülür. Hem kadın hem de erkekte görülen bu hastalığın, kadınlarda biraz daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Yapılan araştırmalar, 65 yaşın üstündeki ortalama her 15 kişiden birinde bu hastalığın görüldüğünü ortaya koymuştur. 80-85 yaşın üzerindeki, her iki kişiden birinde Alzheimer görülmektedir.

Ayrıca bu hastalık sadece 65 yaşın üzerinde değil, kırk ve ellili yaşlarda da ortaya çıkmaktadır. Fakat diğer yaşlara göre sık karşılaşılan bir durum değildir. Dünyada 20 milyondan fazla Alzheimer hastası vardır. Bu hastaların yaklaşık 300 bini ülkemizdedir. Bu hastaların sayısı, gün geçtikçe artmaktadır. Çünkü dünyada insan ömrü uzamakta ve yaşlı insan sayısı artmaktadır.

ALZHEİMER HASTALIĞININ NEDENLERİ VE HASTALIĞIN SEYRİ

Alzheimer hastalığının nedenleri arasında kalıtsal faktörler, beyinde protein birikimi, beyin hücrelerinin ölümü, sinirsel iletiminin bozulması, çeşitli zehirli maddeler yer almaktadır. Ayrıca yaş ilerledikçe, Alzheimer’ın görülme ihtimali artar. Fakat hastalığın kesin nedeni henüz bilinmiyor.

Hastaların sadece yüzde 10’unda ailede Alzheimer varlığı tespit edilmiştir. Bu yüzden, bu hastalık sadece tek bir kalıtsal faktöre bağlı değildir. Alzheimer, yavaş ilerleyen ve sinsi bir hastalıktır. Beyindeki sinir hücreleri yok olmaya başlamıştır. Önceleri kısa süreli unutkanlıklar şeklinde ortaya çıkar. Örneğin, hasta bir gün önce ne yaptığını, ne yediğini hatırlayamaz. Hastalık ilerledikçe, kişinin günlük işleri aksamaya başlar. Sorduğu bir şeyi tekrar sorar, yakınlarını tanıyamaz hale gelir. Bu durumda kişinin psikolojisi bozulur. Psikolojisi bozulan hasta, içine kapanık bir hale gelir.

Konuşma, yürüme, tuvalete gitme gibi ihtiyaçlarını karşılayamaz ve yatağa mahkum bir yaşam sürmeye başlar. Yani hem fiziksel hem zihinsel problemler vardır. İlerlemiş Alzheimer hastalığı, hastaların ailesi için de büyük bir yüktür. Hastanın bütün bakımı aile tarafından yapılmak zorundadır.

ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

1) İLERLEYİCİ HAFIZA KAYBI

Belleğin giderek güç kaybetmesi Alzheimer’ın en önemli işareti. Ama şunu da unutmayalım yaşa bağlı bellek kaybı bir hastalık olmaktan çok doğal / normal değişikliklerin sonucudur. Ama bunların hiçbirisi mesleğinizi sürdürmenize, ev, iş ve sosyal sorumluluklarınızı yerine getirmenize engel olacak kadar ciddi seviyelere varmamalı.

2) GÜNLÜK İŞLERDE BOZUKLUK

Alzheimer hastalığına giden yolculuk çoğu zaman her zaman yaparken zorlanmadığımız, yaşamamızın doğal parçası olan olağan bazı işleri/aktiviteleri yapmada, bazı bilgileri hatırlamada zorlanmaya başlar. Örneğin iyi bilinen bir yemeğin nasıl hazırlanacağı, zaten her gün yapılagelen ev işlerinin ya da rutin mesleki faaliyetlerin nasıl sürdürüleceğinde unutmalar görülür.

3) SÖZCÜKLERİ UNUTMA

Bazen hepimiz gençler bile iyi bildiği bir sözcüğü hatırlamada güçlük çekebilir. Alzheimer hastaları için bundan biraz daha fazlası söz konusudur. Onlar hastalıklarının erken döneminde bile basit sözcükleri unuturlar, yerine ilgisiz, anlamsız sözcükler koyarlar. Bu nedenle söylediklerini bazen de yazdıklarını anlamak zorlaşabilir.

Örnek mi? Size “diş fırçasının nerede olduğunu” sorarken, diş fırçası yerine "ağzım için kullandığım bir eşya "diyebilirler.

4) ZAMANI, YERİ KARIŞTIRMA

Bilincin ve belleğin en önemli fonksiyonlarından biri zaman ve yer oryantasyonudur. Burada da küçük bir ayrıntı var. Hepimiz zaman zaman "haftanın hangi gününde olduğumuz” karıştırabilir, herhangi bir anda “nereye gittiğimizi” unutabiliriz. Ancak Alzheimer hastaları için durum biraz farklıdır. Onlar yaşadıkları sokağı, bulundukları yeri ve oraya nasıl geldiklerini tümüyle unutabilirler, eve nasıl ve hangi yoldan geri döneceklerini karıştırabilirler.

5) YARGILAMA HATALARI

Yargılama yanlışlığı da normalde hepimizin ortak sorunlarından biri, insan olmanın ayrılmaz bir parçası. Yanlış yargılamalar hepimizin başına gelebilecek bir problem. Bahsetmek istediğim bu değil, biraz farklı bir şey: Alzheimer hastaları sıcak bir günde çok kalın giysiler giyebilirler. Tersine çok soğuk bir havada sokakta kısa kollu bir gömlekle de dolaşabilirler. Alışveriş yaparken gereğinden fazla para ödemek ya da para ödemeye itiraz etmek gibi yargı hataları (siz buna karar vermede hatalar da diyebilirsiniz ) Alzheimer’in erken işaretlerinden biridir.

6) PASİF BİR HAYATA GEÇME

Yaşlılık normalde biraz geri çekilmeyi gerektirir, yaşlandıkça çalışma hayatından ve sosyal aktivitelerden biraz uzaklaşmak normaldir. Alzheimer’in başlangıç döneminde ise hastalar daha fazlasını gösterir, daha pasif bir tutum olabilirler.

Örneğin televizyon karşısında hareketsiz saatlerce oturabilir, uzun süre uyuyabilir ya da günlük aktivitelerini bile yapmak istemeyebilirler.

7) KİŞİLİKTE ANİ DEĞİŞİMLER

Burada da önemli ayrıntılar var. Yaşlılıkla birlikte herkeste bazı kişilik (huy) değişiklikleri olur. Yaşlandıkça kimi daha sakin, kimi daha sinirli olma eğilimine girer. Yaşlandıkça depresifleşen, tersine dışa dönük kişilik geliştirenlerde olabilir. Bunların hepsi normaldir. Alzheimer hastalarında ise durum farklıdır. Onlar aile bireylerine karşı bile anlamsız şüpheler, kızgınlıklar ya da korkaklık ve çekingenlikler sergileyebilirler.
Alzheimer’da önemli belirtilerden bir tanesi bellek kaybının başlamasıdır.

8) EŞYALARI KAYBETME

Hepimiz zaman zaman anahtar veya cüzdanımızı kaybedebiliyor, nereye koyduğumuzu unutuyoruz. Alzheimer hastaları içinse durum biraz farklı. Onlar eşyaları olmamaları gereken yerlere koyar ve orada tamamen unuturlar. Örneğin buzdolabına bir ütüyü koyabilirler. Saatlerini şeker kasesinin içine de bırakabilirler. Hastalığın biraz ileri döneminde bu eşyaların ne işe yaradığını bile hatırlayamayabilirler.

9) DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ

Yine hepimiz zaman zaman ruhsal dalgalanmalar yaşarız. Alzheimer hastalarında ise bu dalgaların büyüklüğü de, sıklığı da artar. Alzheimer’lı biri hastalığının erken döneminde bile nedensiz ve aşırı öfke atakları yaşayabilir.

10) HIZLI VE SERİ DÜŞÜNEMEME

Herkes not tutar, tutmalıdır da. Çünkü sağlam bellek tutulan notlarda gizlidir. Sağlam beyin aldığı bu notları kullanarak basit ve hızlı çözümler bulur. Alzheimer hastaları ise not defterlerine baktıklarında yazdıkları numaraların, adreslerin ve diğer bilgilerin ne anlama geldiğini ve bunlarla ne yapacaklarını bilemezler. Özellikle ani ve beklenmedik durumlarda karar vermekte sorunlar yaşar, kararsız kalır ya da yanlış kararlar verirler.

ALZHEİMER HASTALIĞI TANISI NASIL KONUR?

Çekilen beyin filmi, yapılan kan tahlilleri ve laboratuvar tetkikleri ile Alzheimer hastalığı diğer hastalıklardan ayırt edilmeye çalışılır. Çünkü her unutkanlık, bu hastalığın belirtisi değildir. Bu şekilde hastalığın kesin tanısı konur.

Sağlam bir bellek için not tutmak önemlidir.

ALZHEİMER TEDAVİSİ

Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Yani yapılan tedaviyle hastalık tamamen ortadan kaldırılamaz. Öncelikle şunun bilinmesi gerekir; bu hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Yapılan tedaviyle, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ve hastalığın semptomları azaltılır. Amaç, hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır.
Ayrıca, ortaya çıkan psikolojik problemlerle başa çıkabilmek için çeşitli ilaçlar (antidepresan gibi) kullanılır. Fakat bu ilaçlar doktor kontrolünde alınmazsa daha kötü sorunlara yol açabilir.

Gün geçtikçe Alzheimer hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor ve daha fazla ilaçlarla karşılaşıyoruz. Yapılan çalışmaları hastalığın tedavisinde büyük adımlar atılacağını göstermektedir.

ALZHEİMER HASTASI VE YAKINLARININ BİLMESİ GEREKENLER

Öncelikle hastanın kendisine, cesaret ve güven duygusunu aşılamak gerekir. Hastaysa her zaman yardım edilmeli ve bu yardımın hastaya kabul ettirilmesi gerekir. Hastanın hislerini paylaşmak gerekir. Gerekirse hasta, doktora nasıl bir durumda olduğunu anlatmalı ve bu yönde de tedavi uygulanmalıdır.

Yapılacak işler için bir kağıda notlar alınmalıdır. Aynı şey, eşyaların yerini bulmak için de yapılmalıdır. Alzheimer hastalarının araba sürmesi tehlikelidir. Bu yüzden bir kişinin, hastaya eşlik etmesi (şoför olarak) gerekir. Hastanın sağlığına ve beslenmesine dikkat edilmelidir. Hasta hobilerini kısıtlamamalıdır. Önceden yaptıklarını, yapmaya devam etmelidir. Fakat artık çalışmayı bırakması gerekir.

Hastalık ilerlemeden, hastanın ilerideki bakım durumu görüşülmelidir. Alzheimer, sadece kişinin kendisine değil, ailesine de maddi ve manevi yük getirdiğinden, bu hastalıkla yaşamaya alışmak ve baş edebilmek için destek almak gerekir.