Ben Kastamonu Daday Gökören köyünden bir gün facebooktan bir kızla tanıştım. Ve mesaj attım, kıza tanışabilir miyiz dedim. Bana nerelisin diye sordu, ben de Kastamonu Daday Gökören köyündenim dedim. Bana ben de Dadaylıyım dedi ve senin köyünde annemin halası var dedi, adı Güldane Şahin dedi, ben de ona benim babaannem oluyor dedim. İki hafta konuştuk birbirimize alıştık, daha sonra seninle ciddi bir konuda konuşmak istiyorum dedim. Sen kabul edersen eğer seninle bir ömür boyu arkadaş olmak istiyorum dedim. Birbirimizi hiç bu yaşa kadar görmedik dedi, ben de sen görmek istersen gelirim dedim.
Bir gün verdi, ailemden gizli buluşmaya gittim memlekete, birbirimizi gördük ve kabul etti, ismi Fatma idi, büyüklerimize söyledik bir müddet konuştuktan sonra, ilk baştan engelli olduğumu söyledim ve bana engelin ne dedi. Ben de hafif derece zihinsel engelliyim dedim, raporumu gösterdim ve benim için önemli değil dedi. Kabul ediyorum yeter ki insan olsun yeter benim için dedi. Ve nişanlandık.
Tam bir sene oldu, daha sonra ağabeyleri İstanbul’da lokanta açtılar, kardeşini orda çalıştırmak istediler. Ben bunu duyunca izin vermedim, birbirimizi seviyorduk. Annesi babamla konuştu, bu iş olursa düğüne de bir ay kaldıydı. Benim hastanede çalışmamı bırakmamı istediler, babamda benim bir oğlum var al senin olsun düğününü de sen yap dedi. Fatma’nın annesi bu iş burada biter dedi.
Fatma bir gün annesinden gizli beni aradı bana dedi ki, bunu unutma seni seviyorum dedi. Ben ayrılmak zorunda kaldım kusura bakma, Sen evleninceye kadar seni bekleyeceğim sana yemin ederim dedi. Ben o zaman kaçırayım dedim, ben babamın evinden gelinlikle çıkarım ve kocamın evinden kefenle çıkarım dedi. Babası kalp hastası olduğundan biryandan onu düşünüyordu, kafam karışık dedi. Beni de anla dedi, ama ben seni severek ayrılıyorum dedi.
Ayrıldıktan sonra ben bunalıma girdim, çevremde de bir arkadaşım bile yoktu beni anlayacak. Hastanede çalışırken 20 gün evden kaçtım. Kimse beni bulamadı ailemden başka, en son Karabük’te saklandım, 20 gün geçici iş buldum. Selamaz Gıda, oranın sahibi benim elimden tuttu ve sahip çıktı. Beni yanına çağırdı, oğlum sen ne yaptın bir kız için değer mi dedi. Seni ailene getirecem dedi ve getirdi, Onun sayesinde memur oldum.
Fatma’yı göresim geldiği zaman evden kaçıyordum, uzaktan görüp geliyordum. Gizli gizli beni mutlu ediyordu, bir gün düşündüm, bunda da bir hayır vardır dedim. Kendi kendime dedim. Göresim geldiği zaman fotoğrafına bakıyorum, ailemden gizli kredi çektim, Fatma’yı görebilmek için, 7500 TL kredi çektim, on kere kaçtım o zamanlar, şimdi kendimi toparladım, Rabbime şükürler olsun, düşündüm o da yuva kuracak dedim kendi kendime, artık gitmiyorum uzaktan görmeye Fatma’yı . Daraldığım zaman İstanbul’a gidiyorum gezmeye. Dolaşıp geliyorum bir gün de olsa rahatlıyorum. İstanbul Beşiktaş’a gidiyorum, sahilde kahve içmeye.
Levent Şahin