ben müziği çok severim kulağımda çok yatkındır okulda hocalar sınıf sınıf müzik derslerinde götürürlerdi çok güzel söylüyorum diye. şimdi ne alaka diyeceksiniz. çünkü ben türkülerle yaşıyorum. türküler gerçek hayattan alınma sözlerden ibarettir. insanın ciğeri yanar. yüreği kavrulur ve kağıda döker yanık yanık söyler. ses Allah vergisidir.
neyse dicem o ki hikayemin bundan sonraki kelimelerde araya türküden aldığım sözleri yazıcam mesela kırılsım ellerim kırılsın ayaklarım bahtımın peşinden koşamıyorum artık yürüyemiyorum. beynim sadece türkülerle avunuyor. insanın her gün hiç yataktan kalkmadan 24 saat yapacak bir şeyi olmayınca türkülerle konuşursun.
şimdi kaza geçirmeden önce oğlum yanımdan ayrılmasın beni annesi bilsin isteyipte kızımı dünyaya getirmiştim yaa hani doğumdan sonra panikatak yine geçirmiştim çünkü ben hiç mutlu olmamıştım kızım 3 aylık olmuştu ve ben ataklar geçiriyorum kendim ettim kendim çekiyoordum insan kendine bu cezayı verirmi çünkü ikinci bir doğumu yapmamam gerekti çünkü her sitreste panik atak geçiriceğimi büyüklerim ve doktorum söylemişti ben dinlemedim insanın evladını elinden kim almak isterki vermek istemezsen ben evladımı dünyaya değişmek bile istemedim ama evladımı elimden almasınlar diye her çareyi düşünmüştüm hemde ilgisiz sorumsuz bir kocam vardı beni kıskanan eltilerim ve kayınllarımın elinebırakıp benden önceki sevgilisiyle kazandını yer içer gezerdi beni evimi çocuklarımı düşünmezdi bir gün ablam eşi memur olduğundan dolayı doğu görevi muştan telefon açmıştı panik atağım baş görteriyordu ablam ailemin ikinci annesiydi.bana nasılsın güzel bacım dedi yiy yim abla desemde iyi olmadığımı anlamıştı neden sesin kötü geliyor canın sıtkın dedi yooo canım ablam sadece dışarda yağmur var evde çok sıkılıyorum dedim .ablamda canım kardeşim bebyim pirensesim bi güzel çay demle otur pencerenin kenarına mis gibi keyf yap o.zaman dedi sustum ablam anladı çayın yokmu dedi evet dedim o zaman kahve yap dedi kahvemde yok dedim kahve vede çay olsada ablam tüpüm yok dedim ablam üzüldü çok kızdı bir insanın evinde ne çay nede kahve olmazmı helede tüp olmazmı dedi kızdı ve bekle kuzum babamla konuşucaam de kardeşlerimlede konuşucağını söyledi ve konuşup tekrar beni aradı babam kardeşlerim harçlık gönderdiler bir hafta idare ettim ama evdeki durumun yokluğun ileri derecede olduğunu bilmiyorlardı ve ben zengin bir babanın kızıydım ama eşimi aileme karşı gelerek istediğimden dolayı onlara yokluğumun ciddi derecede olduğunu söylemedim birhafta babamın gönderddiği parayla idare ettikten sonra ataklaarım daha fazlalaşmıştı tekrar beni eşim ve eşimin abisi vijdansıca bakırköy ruh hastalıklarına yatırmak istedler ben kabul etmedim ailemi aradım yatmadım hastaneye ama ilaçlarım çok ağırdı kızıma doktor sütünü verme dedi zehirler o yüzden emziremedim kuzumu çok zeki ve çok güzel bir bebekti.her anne gibi benim yavrumda şahin gibi güzeldi kılopatra gibi güzeldi görenler maşallah demeden geçmezdi öyle güzeldi benim yavrum bütün bebekler güzeldir biliyosunuz …ben doktorun emzirme dediği için emziremedim ama hem atak geçiriyorum hemde çok yalnızım eşim bana bu durumda bir teklifte bulundu oğlumu abime ver sen babanın evine git sana her ay nafakaa olarak 250 tl gönderirim git burdan dedi seni sevmiyorum dedi istemiyorum dedi o bana öyle ağır konuşurken benim yüreğim acı acı yanıyordu zoruma gitsede memeleketim oturduğum kaza öyle cahildiki boşanmış kadın çarşıya bir defa gitse ertesi gün bir daha gitse dedikodular çoğalırdı o yüzden sineye çektim gelmedim iyileşince çalışıp ayklarım üzerinde durucaktım neyse ben mücadleme devam ederken mutfağımda dolabımdsa yiyecek diye bir parça bulgurum bile yoktu açtım kızımda açtı açlıktan ağlıyor ağlamaktan çatladı ama kaynım ve kazada öleneltim zenginler ama bana acımıyolardı ben ve kızım çok acıktık ama bir tane ekmek bile yok ben paniklerim çoğalıyor kötüye gidiyorum ama kimsede eşimde bile vijdanın v. si bile yoktu eşim sevgilisiyle yeriçer gezerken ben kızımla açtım ben dayanıyordum ama bebeyim dayanamzdıki nasıl dayansın neyse allah ım bana yardım et dular ederken iki üç apartman ötede bir komşum arkadaşım bana ziyarete geldi ve bu ne demek nuray noluyo hangi devirde yaşıyosun bir evde yiyicek bir şey olmazmı diye çoküzüldü ve üst katta kaynım ve eşine çıkıp yazık deyilmi siz nasıl insansınız bu kadına acımıyosunuz o bebeyedemi acımıyonuz bir kap yemek vermezmi insan sizinsan deyilsiniz diye haykırdı haykırıp kızsada vermediler ama komçum sağolsun kötü gün arkadaşı oldu o gün bana türkan dedim canım kebaba istiyo yanık yanık burnuma tütüyo önce yavrum için bakkala gidip süt ve cicibebe bisküvisi alıp geldi yavrum açlıktan nerdeyse ölücekti ve mamasını yedi sustu zaten sessiz bir bebekti annesinin hastalığını biliyordudahiç aağlamazdı açlıktan ağlamıştı neyse kuzumun karnı doydu.sonra.sonra beni ve bebeyimi evine götürdü kasabı arayıp et söyledi et gelene kadarda mangalı yaktı bi güzel karnımı doyurdum.ben hep o arkadaşıma komşuma hala dualar ederim bu hikayemi yazarken tekrar yaşıyorum sanki kendi kendime yazarken kendi gözyaşlarımı tutamıyorum ve o gün bitti ertesi gün yine açız kızımla babam ve kardeşlerim baba mesleğini yaptığı için şehir şehir dolaşıp matkap alıp satarlar o.gün abim geldi kendi özel arabasıyla ve özel şöförüyle akşam olmuştu yemeği bende yiceklerdi malesefki abim bana iyimisin bacım dedi iyiym abicim desemde iyi olmadığım her halimden belliydi ne yemek var diye sordu yanında şöförüde vardı yemek yok abi dedim abim buz dolabını açtı ve tamtakır olduğunu görünce çok üzüldü şöför salonda oturrrken bekle sen diye şöföre bakkala ekmek alıp geleyim dedi abim markete gitti marketin yarısını evetaşımıştı dolap doldu bakklagillerin hepsini almıştı ve ben mutlu olayım diye o gün istanbulu gezdirdi akşam yemeğini hep birlikte dışarda lokantada yemiştik ve eve geldik eşim gece saat 4.te sabaha karşı gelince abim eşimi beklemişti neden bu saattegeldin diye sorunca eşimin mesleği mobilycılıktı eşim abime şöyle söyledi yetiştirmem gereken mobilyalar vardı dedi abim inanmaştı ama neyse deyip ertesi gün oldu binbir çeşit kahvaltılık almıştı abim canım abim kahvaltıyı hazırladı şöförüyle hep birlikte kahvaltı yaptık abim gitmek zorundaydı ve gitti banada biraz para bırakmıştı evlenirken bir kiloğram altın takmıştı babam ama eşim onu sıkışığız deyip borçlarını ödemişti öyle dedi ama öyle olmadığını sonradan öğrendim sevgilisine ev almış dayamış döşemiş onulayaşıyordu bende kazada felç olunca ssg dan kalan kan parasınıda alıp birlikte kaçmışlardı.hani kızıma eşimin teyzesi bakıyor yaa .işte 4.ay önce teyzesi bir ev aldı kızıma baktığı içinde aldığı eve taşınınca devletin vermiş olduğu bakım parası için adres değişikliği olunca babanın olması gerekiyor diye eşim o yüzden ortaya çıkmış ve tutuklama kararı olduğundan dolayı hemen polisler tutklamış şuanda ceza evindeymiş.öğrendim yinede ben ceza evinde olduğunu duyunca şok olmuştıumm ve üzüldümde ama beddua vermiyorum çünkü biliyorumki allah ın adaleti şaşmaz zaten ailesi ve eşim beni sevmediler çünkü babam istedikleri parayı vermedi onlara babam verseydi istedikleri parayı beni severlerdi zaten yüzümede söylediler ne yaptınki avucumuza sana ne verelim dediler kayınlarım bu dünyanın düzeni yok biliyorum insan insanla sınav oluyormuş ben herkesten sınav oluyorum eşim öyle yavrularım biri izmitte biri istanbulda onlara hasret yaşıyorum
insanoğlu acımasızca davranabildiğini vijdanları olmadığını bilsemde ben karıncayı bile incitmem insan düştüğünde sadece hayat yolunda yalnız olduğunu öğrendim mevlana.nın bir sözü vardır hayat yolunda herkes yalnızdır.aynen öyle .ben çok yaşarmıyım bilmem ama en çok yaşayan yüze kadar yaşıyorsa insanlar yaşadığı saniyelerin ne ile mücadele etiklrine çok dikkat etmeleri gerekir bu dünya gelip geçer ötekide şüpheli diyor ya volkan konak kuzeyin oğlu.insanoğlunda Allah korkusu olmasaydı kötülükler dahada çoğalırdı iyiki rabbim varmış yoksa nice olurmuş halimiz
ben şuan hem panik atak geçirmemek için depresip ilaçlarımı hem şeker hastasssssı iğnelerimi ve ilaçlarımı hem bacaklarımın her geçengün kötüye gidişine elimde imkanlarımın olmayışına isyan etmemek için rabbime dular ediyorum rrabbim cümlesine ve bana acil şifalar ve mucizler versin inşallah önümüzdeki kurban bayramında oğlum bodruma 16.yaşına girdi lokantada mutfakta reşit olmadığı için okulharçlığını bir ay çalışarak çıkarmaya çalışıyor bu bayram yanıma gelicek bir zamanlar paylaaşılamayan oğlum ortada kaldı amcası yanına bile almıyor çünkü kazada eltim yani zengin olaan kaynımın eşi öldü 8.ay sonra evlendi çocuğu olan bir kadınla arka arkaya 3.doğum yaptı kadın bir kadının ilk eşinden bir kızı vardı 4.çocuğuna bakıyor şimdiki eşi oğlumu elimden almak isteyen kaynım şimdi oğlumun yüzüne bile bakmıyor çünkü artık kendi çocukları var benim oğluma ihtiyacı kalmamıştı bana okadar zulüm dolu günler yaaşatmışlardı bana anne bile dedrtmemişlerdi hepimizinhayatı 190.derece dönüş yapmıştı benim yuvam sadece görünürde yuvayddddı ama gerçekte yuvam olmadı artık hiç bir zamanda olmayacak budünyam mutsuz ama ahiretimde de rabbim bana çektirmez çünkü rabbim büyük kuluna bu kadarsınav zulumü yüklemez