Gülen Güneş Rehabilitasyon Merkezi Anılarım

Yanlış hatırlamıyorsam 2014 yılıydı. Müzik grubumuzun şefi beni aradı. Bir iş var dedi. “nasıl bir iş?” diye sorduğum da “gelince görürsün” şeklinde bir cevap aldım.

19 yaşındaydım Rehabilitasyon merkezinin kapısından ilk girdiğim de. 5 yıllık bir gitar deneyimim vardı. Grubumuzun lideri önüm de ben arkada ilerliyorduk. Oysa iş var dediğin de kafe, bar tarzı her zamanki işlerden sanmıştım. Ve orada ne yapacağımızı gerçekten çok merak ediyordum.

Sonrasında da anaokulu gibi süslemeli duvarları olan bir sınıfa girdik. Enstrümanları çıkardık, akort ettik ve bir kaç ezgi geçtik. Fakat kime ve ne çalacağımız hakkın da hiç bir bilgimin olmaması beni iyice sıkmıştı.

Tam bu sırada 9-10 tane engelli çocuk başların da bir eğitmenle odaya girdi. Ömrüm de o kadar sayıda engelli insanı ilk defa görüyordum. İçlerinde olmak yakından görmek., gazetede okumaktan çok daha farklı bir duyguymuş dedirtiyor insana. 1 saat çalarız ve oradan kaçarız gibi bir duyguya kapıldığım anda, şef “Evet Ali, bu çocukları eğiteceğiz” demişti.

Derler ya hani yüreğimin başı ciz etti diye, o an tam da öyle oldu. Çünkü aklı başın da bir insana bile derdinizi anlatmak zorken onlara gitar öğretmek bana imkansız geldi o an. Bunu yapabileceğime dair en ufak bir umudum yoktu.

Ancak her şeye rağmen yapabilirsin diyen şef vardı. Ve her ne kadar engelli de olsalar sevgi dolu gözlerle bakan o çocuklar. Beni bana ikna ettirdiler.

Gel zaman git zaman 2 aylık bir süre geçti. İçlerinden gitarı olan 3 öğrenciye ders verdim. Gitarı olmayanları da şef koro olarak hazırladı. İstanbul Sultangazi deki aşık Veysel parkın da anneler günü şenliğin de sahneye çıktık. Ben seçmiştim şarkıları

Çemberim de gül oya
Gülmedim doya doya

Dedik ilk önce, ve son şarkımız bir çok kişiyi duygulandırdı.

Hava nasıl oralar da, üşüyor musun?

Diyerek engelli olmayan insanlara ince bir mesaj verdik.

Ben bana inanmadım onlar bana inandı. Onlar beni bana kanıtladı. Ve onlar sayesinde Burak Kut ve Kubat gibi sanatçılar bizi tebrik etti. Yine onlar sayesinde bir kaç kurumda ders verdim. Ve ben onlara alıştım ve onları sevmeyi öğrendim.