Keşke KOAH sigara içenlerinn korkulu rüyası olsaydı. Dolayısıyla gereken gerekli itinayı gösterip; bu sessiz sinsi;amansız, hastalığın korkunç pençesinden.kurtulurdu. Halbuki günümüz insanının ihmalkarlığı, ölçülerle izah edilecek gibi değil. hatırlar mısınız? araştırmacı yazar, Uğur DÜNDAR’ın geçtiğimiz yıllar da, Merter Cevizlibağ’da E5 kenarın da, haber programı yapmıştı. O günün konu başlığı, zührevi hastalıklar ve AİDS’di. Yolda durdurdukları, röportaj yaptıkları vatandaşa; asistan haberci bayan tuzak konuşmalarla kendisinin hayat kadını olduğunu fakat AİDS hastası olduğunu uyarınca, röportaj yapılan vatandaşımız klasik Türk vurdumduymazlığı ile fark etmez atın ölümü arpadan olsun diyen bir ırkın ahvadıyız. KAOH;dan da tehlikeli görünen AİDS hakkındaki yorumu ortada. Peki KOAH hastalığı nedir, nasıl KOAH hastası olunur, tedavisi var mıdır, varsa nelerdir?
KOAH belirtileri nelerdir ?
- Öksürük
- Soluk darlığı
- balgam çıkarma
- Kan tükürme
- Kalp yetmezliğine bağlı ayaklarda şişme
- Göğüste tıkanma
- Hırıltılı solunum.
KOAH’LA ASTIMIN FARKI NEDİR?
Bir Kişide hem Koah hemde Astım hastalığı mevcut olabilir her ikside benzer özelliklere sahip solunum hastalıklarıdır. Her iksinde de Akciğerlerde enflamasyon vardır Ancak Alt enflamasyonun her iki hastalıktada rolü farklıdır tedaviye yanıtlarıda cok farklıdır her iki hastalığın.
KOAH’IN TEDAVİSİ
Koah tedavisinin Temelini Tozlu ve dumanlı ortamlarda çalışmamak ve bulunmamak ilave olarak birde “sigaranın terk edilmesi” oluşturur. Sigara bırakıldığı zaman bronşlardaki ve hava keseciklerindeki bozulmaların şiddeti yavaşlar. İlaçlar hastalığın ilerlemesini önlemez bu nedenle sadece nefes darlığını azaltmak için kullanılırlar… Sigarayı bırakamayan bir hastanın ilaçlardan yarar beklememesi gerekir.
İlaçlar sadece geçici süre için nefes darlığını azaltabilir. Sigarayı bırakmayan hastalar her yıl bir önceki yılı arayacaklardır. Birkaç yıl sonra hastalık çok ilerleyince hastalar isteseler dahi sigara içemez hale geleceklerdir. Başka bir ifade ile “hasta sigarayı bırakmayacak, sigara hastayı bırakacaktır”. Fakat bu durumdaki bir hastanın artık günlük işlerini yapabilmesi çok zorlaşmış olacaktır. Böyle bir hastanın geriye dönük pişmanlıkları ve “keşke şu mereti içmeseydim” şeklindeki yakınmalarının bir faydası olmayacaktır.KOAH’lı hastaların nefes darlıklarını rahatlatmak amacıyla kullanılan çok sayıda ilaç vardır. Bunların bazıları solunum yolu ile kullanılırlar.
Solunum yolu ile kullanılan ilaçlar, çalışma prensipleri ve şekilleri birbirinden farklı cihazlar yardımı ile kullanılırlar. Solunum yolu ile kullanılan ilaçların dozları çok düşüktür. Fakat ilaçlar direkt olarak solunum yollarına ulaştığı için etkileri çok kuvvetlidir. Ancak etkili olabilmeleri için doğru teknik ile kullanılmaları gerekir. Bu cihazların nasıl kullanılacağı çok iyi öğrenilmelidir. Hata varsa bunu düzeltmek için muayene sırasında hekim önünde kullanma denemeleri yapılmalıdır. bu konudaki bilinçsiz inhibitör ilaçlar kullanılmamalıdır mutlaka hekim kontrolünde olmalıdır.
KOAH’ın bir tedavi yöntemi ise Oksijen tedavisidir.
Çok ağır KOAH’lı hastalar sürekli olarak günde en az 15 saat oksijen kullanma zorundadırlar. Kanda oksijen seviyesi tehlike sınırının altına inmiş olan hastaların uzun süreli oksijen tedavileri hem şikâyetlerini azaltacaktır hem de yaşam kalitelerini artıracaktır. Çünkü KOAH’da ortaya çıkan sorunların önemli bir bölümü vücudun yeterince oksijen almamasından kaynaklanır.Oksijen tüpleri bu amaçla kullanılmazlar. Çünkü tüpler kısa sürede bitecektir ve bunların tekrar doldurtulması gerekecektir. Uzun süreli oksijen tedavisi için “oksijen konsantratörü” adı verilen ufak bir komidin boyutunda cihazlar kullanılır. Oksijen cihazının doldurulması gereken deposu yoktur, bu makinanın kendisi oda havasından oksijen üretmektedir.Oksijen tüpleri bu amaçla kullanılmazlar. Çünkü tüpler kısa sürede bitecektir ve bunların tekrar doldurtulması gerekecektir. Uzun süreli oksijen tedavisi için “oksijen konsantratörü” adı verilen ufak bir komidin boyutunda cihazlar kullanılır. Oksijen cihazının doldurulması gereken deposu yoktur, bu makinanın kendisi oda havasından oksijen üretmektedir.
Sosyal güvencesi olan hastalara heyet raporu karşılığında oksijen konsantratörü ücretsiz olarak verilmektedir. Heyet raporu için bu cihazın kullanılmasını gerektirecek kadar ağır KOAH olduğunu belgelemek amacıyla bazı basit testlerin yapılması gerekir. Böylece uzun süreli oksijen tedavisi alması gereken hastalar belirlenmiş olmaktadır.
Uzun süreli oksijen tedavisi alan hastaların uyması gereken kurallar;
-
Günde en az 15 saat oksijen alınmalıdır.
-
Yangın tehlikesi nedeniyle oksijien cihazının yanında sigara içilmemelidir.
-
Cihaz sobadan uzak tutulmalıdır.
-
Gece kan oksijen seviyesi çok daha fazla düştüğü için uyku süresince oksijen alınmalıdır.
-
Cihazın bakımı düzenli yapılmalıdır.
Tedavide yardımcı tedbirler:
Yapılabilecek kadar egzersiz yapılmalıdır. Sürekli oturmak ve egzersizden kaçınmak kasları güçsüzleştirir ve nefes darlığını artırır.
Ağır egzersizlerden (ağır yük taşımak, bahçede çalışmak gibi) kaçınılmalıdır.
Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır.
Sık aralıklarla ve her öğünde az miktarda yeme alışkanlığı kazanılmalıdır.
Yiyecekler daha çok sulu gıdalardan (çorba, sulu sebze yemekleri) oluşmalıdır. Katı ve ağır yemekler sonrasında nefes darlığı artmaktadır.
Hazımsızlığa ve gaz şikâyetlerine neden olabilecek yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Bol sıvı (su, asitsiz meyve suları, bitkisel çaylar) tüketilmelidir.
Kilosu fazla olan hastaların şikâyetleri de o kadar çok artacaktır. Kilolu hastaların fazla kilolarını azaltmak için çaba göstermeleri gerekir. Bunun için yağlı, tatlı ve unlu yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırılmalıdır. Grip salgınları döneminde kalabalık yerlerde bulunulmamalıdır. Enfeksiyon hastalıklarından korunmak için yanaktan öpüşme alışkanlığı terk edilmelidir. Grip ile birlikte hastalık bir anda şiddetlenir, şikâyetler ağırlaşır ve genellikle hastaların hastanede yatırılarak tedavileri gerekir.
Nefes darlığının şiddetlendiği zamanlarda derin nefes aldıktan sonra ıslık çalar gibi dudakları büzerek nefesinizi yavaşça dışarıya üfleyin. Bunu ne kadar sık yaparsanız o kadar rahatlarsınız.
Sırtınız dik olacak şekilde rahat bir koltuk, divan veya sandalyeye oturun. Bir elinizi göğsünüzün üzerine diğer elinizi ise karın bölgenize koyun. Nefes alır verirken göğsünüz üzerindeki el hareket etmemelidir. Burundan “bir, iki” sayılarını söyleyerek nefes alın. Nefes alırken göğsünüz hareket etmesin karın kaslarınız yukarıya doğru hareket etsin. Daha sonra “bir, iki, üç, dört” sayılarını söyleyerek yine burundan aldığınız nefesi dışarıya üfleyin. Bu şekildeki soluk alıp verme alışkanlık haline gelene kadar bu egzersizlere devam etmelisiniz. Böylece solunum yaptıran diyafram kası güçlenir ve daha az nefes darlığı hissedersiniz.
Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.