Hastanelerdeki yoğun bakım üniteleri hastalar için hayati önem taşıyor. Hayati öneme haiz olan yoğun bakımların maalesef birçok eksiği de var. Ülkemizde, özellikle tam kapasite çalıştığı için çoğu zaman yeni hastalar için yer bulunamıyor ve bazen yoğun bakımda tedavi edilmesi gereken hastalar ya başka hastanelere sevk ediliyor ya da aynı hastanenin farklı birimlerinde tedavi görmek zorunda kalıyor. Sürekli tam kapasite çalışan yoğun bakımlarda verilen hizmetlerin kalitesi de düşebiliyor. Bu durum, hasta yakınları için endişe verici bir hal alabiliyor. Bunun en önemli çözümlerinden biri hastanın tedavisine evde devam etmesidir. Ancak evde bakım, her hasta için uygun olmayabilir. Hangi koşullarda evde tedaviye devam edilebilir ve bunun avantajlarını yazımın devamında açıklamaya çalışacağım.
Hastanelerimizdeki yoğun bakımlar, teknolojik cihazlar ve tıbbi ekipler açısından oldukça iyi durumdadır. Çoğu hastanede tam kapsamlı yoğun bakım birimleri mevcuttur. Hatta bazı hastanelerde birden fazla branşta yoğun bakım ünitesi bulunmaktadır. Elbette bunların yatak kapasiteleri aynı değildir. Gün geçtikçe gelişmekte olan hastanelerimiz ve içindeki sağlık birimleri maalesef yeterli sayıda hastaya hizmet verememektedir. Örneğin yoğun bakım ünitelerinde bazı sorunlar nedeniyle taburcu edilemeyen birçok hasta bulunuyor. Bu nedenle de sağlık çalışanlarının tüm hastalarla ilgilenmesinde yetersizlikler ortaya çıkıyor. Yoğun bakımlarda bulunan, uygun şartlara sahip hastaların palyatif bakım ünitelerine aktarılması en akılcı çözümlerden biri olarak görülüyor. Palyatif bakım ünitelerinin asıl kurulma amaçlarından biri de yoğun bakımlarda bulunan yoğunluğu bir nebze azaltmaktır.
Bu yoğunluğun azaltılması için palyatif bakım ünitelerinden daha da akılcı olan çözüm hastanın eve çıkarılmasıdır. Özellikle kronik hastalıkları bulunan kişiler veya hastalık seviyesi stabil durumda olanlar taburcu edilerek bakımlarına evde devam edilebilmektedir. Yoğun bakımda yapılabilecek tıbbi müdahaleler sürekli olarak gerekmiyorsa hastanın bu birimde kalmasına gerek yoktur ve eve çıkarılabilir şeklinde değerlendirme yapmak mümkündür. Bu sayede yoğun bakımlara yeni hastalar alınarak tedavi edilebilir. Elbette her hasta evde tedavisine devam edilebilecek durumda olmuyor. Özellikle sürekli veya geçici şekilde solunum ve yaşam destek cihazlarına bağlı hastalar evde bakılmaya uygun oluyor. Bunun için öncelikle hastanın durumunun stabil olması yani hastalığının ani ve yoğun tıbbi müdahalelere gerek duymaması gerekiyor. Hastanın durumuna göre doktorlar tarafından evde tedavisine devam edilebilir olup olmamasının kararı verilmesi gerekiyor. Sonrasında bu durum hastanın ailesiyle paylaşılıyor. Doktorlar tarafından hastanın hangi tıbbi cihazlarla ve yöntemlerle evde bakılacağı belirleniyor. Hastanın ailesi, hasta daha yoğun bakımdayken bir eğitim sürecine alınıyor ve yoğun bakım ekibi tarafından detaylı olarak bakım uygulamaları gösteriliyor. Bu sürede, evde kullanılacak tıbbi cihazlar da tedarik edilerek bir süre yoğun bakımda hastaya uyumluluğu deneniyor. Ayrıca cihazların nasıl kullanılacağı konusunda da eğitimler hasta yakınlarına veriliyor. Hastalar ortalama 1-2 hafta içinde hazırlanarak eve çıkmaya uygun hale gelebiliyor.
Hastaların yoğun bakımdan eve çıkma sürecini kısaca anlatmaya çalıştım. Burada çok önemli olan diğer hususlar da hastanın eve çıkmasının avantajları ve dezavantajlarının neler olduğudur. Hasta ve ailesi eve çıkma kararını bu detaylara göre olumlu veya olumsuz olarak değerlendirebilir. Genel itibariyle gerekli şartlar sağlandığında hastanın yoğun bakımdan eve çıkması avantajlıdır. Hastaneden eve çıkmanın riskleri olsa da, bazı durumdaki hastalar için hastanede kalmak evde olmaya göre daha risklidir. Bu risk özellikle, ölümcül olan hastane enfeksiyonuyla alakalıdır. Bu enfeksiyon tipi bakterilere, mantarlara, parazitlere ve virüslere bağlı olarak gelişebilir. Ayrıca antibiyotik ilaçlara karşı da dayanıklıdır ve yoğun bakımdaki bağışıklık sistemi zaten güçsüz olan hastalarda geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabilir, hatta ölüme neden olabilir. Ayrıca hastalar arasında hızla yayılabildiği için en önemli risk faktörlerinden biri olarak değerlendirilir. Hastanın evi bu konuda çok daha fazla korunaklı ve enfeksiyon riskinden uzaktır.
Yoğun bakımlarda tıbbi ekip sürekli olarak hastalarla ilgilenir. 24 saat kesintisiz şekilde tedavi ve kontrol devam eder. Eğer bir hastanın durumu evde bakımına devam edilebilecek düzeydeyse o zaman daha fazla yoğun bakımda durmadan eve çıkarılması, yeni gelecek olan hastaların tedavileri için önemlidir. Böylece durumu stabil olan ve yoğun bakımda daha fazla durmasına gerek olmayan hastalar eve çıkarılır ve yoğun bakıma yeni hastalar kabul edilir. Önemli avantajlardan biri de budur.
Özellikle, bilinci yerinde olan hastalar yoğun bakımda kalmak istemez. Hem hastane ortamının gerginliği hem de sürekli diğer hastaların acılarını görmek, insanın psikolojisini olumsuz şekilde etkiler. Hasta, kendi sağlık durumu iyiye bile gitse, diğer hastaların olumsuz hallerini görerek üzüntüye ve umutsuzluğa kapılabilir. Yoğun bakımda tedavi gören bilinci açık hastaların psikolojik durumu tedavilerinin sürekliliği için çok önemlidir. Bu nedenlerle, durumu eve çıkmaya uygunsa tedavisine ve bakımına evde devam edilmesi hasta ve ailesi için çok rahatlatıcı olacaktır. Ayrıca evdeyken akrabaların, komşuların ve tanıdıkların ziyaretleri hastanın sosyal hayata katılmasını sağlayacak ve kişiye güç verecektir. Hayattan tamamen soyutlanan ve kimseyle görüşmeyen hastaların durumu daha kötüye gidebilir. Hasta kimseyle görüşmeyince ve herhangi bir şey paylaşmayınca sıkılacaktır ve hastalığını daha çok kafaya takacaktır. Bunun önüne geçmek için hastanın sosyal olması sağlanmalıdır. Bunu yapabilmek için de en iyi yer hastanın evi olmaktadır.
Bildiğimiz gibi yoğun bakımlarda birçok tıbbi cihaz bulunur. Bazı durumlarda her hastanın başında 5-6 tane farklı cihaz yer alır. Yaşamsal faaliyetlerin devam ettirilebilmesi için bunların hepsi veya bir kısmı hastalara bağlı ve çalışır şekildedir. Bu cihazların neredeyse hepsi, hastalarda oluşan değişikliklerde ve acil durumlarda sesli ve görsel alarmlar vermektedir. Rahat duyulabilmesi amacıyla alarmların ses seviyeleri oldukça yüksektir. 15 yataklı bir yoğun bakım olduğunu varsayalım. Her hastanın başında 5 tıbbi cihaz olsun ve bunların hepsi hastalara bağlı durumda çalışsın. Bu durum, aynı anda 75 cihazın aktif olarak çalışıyor olması demektir ve cihazlar 24 saat boyunca hastalarla ilgili sorunlarda alarm verecektir. Yoğun bakımdaki tıbbi ekip de sürekli olarak ihtiyacı olan hastalara müdahale etmek zorunda olacaktır. Bu kaos ortamında bulunmak ister miydiniz? Cevap, elbette hayır olacaktır. Hastaların da o ortamda bulunmak istemeyeceğini unutmayalım.
İnsan hasta olduğunda sevdiklerinin sürekli yanında olmasını ister. Ancak yoğun bakımlarda ziyaret saatleri bellidir veya ziyaret imkanı hiç olmayabilir. Bazı yerlerdeyse hasta sadece kameradan izlenebilir. Enfeksiyon riskine karşı aile fertleri hastaların yanına kabul edilmeyebilir. Bu durumda hastanın ailesi sürekli olarak hastanın yanında olamaz ve sevgisini hissettiremez. Yoğun bakımlarda öncelikli olan hastanın yaşamsal fonksiyonlarını devam ettirmesi ve hastalığının tedavi edilmesi olduğu için hasta yalnız olduğunu hissedecektir. Hastanın yoğun bakımdan eve çıkması ailesiyle birlikte vakit geçirmesini ve yalnız olmadığını anlamasını sağlayacaktır. Eve çıkabilme durumunda olan hastanın hala yoğun bakımda tutuluyor olması kişinin yalnızlık hissini daha da arttıracaktır.
Yoğun bakımda bulunan hastaların aileleri de oldukça zor günler yaşamaktadır. Hastaneden gelebilecek olumlu veya olumsuz haberleri beklemek, hastayı ziyaret edebilmek için saatlerce hastanede bulunmak, çalışan aile fertlerinin hastanın durumunu takip edebilmesi için sürekli işine ara vermesi, istenildiğinde hastayla ilgili bilgi alamamak ve hastanın durumunu bilmemek ailenin yaşadığı sorunlardan sadece birkaç tanesidir. Bu durum 1-2 gün olsa telafi edilebilir ancak bazı hastalar haftalarca veya aylarca yoğun bakımda kalmak zorunda olabiliyor. Bu koşullar maddi ve manevi olarak hastanın ailesini zorlayabiliyor.
Maddi durumdan bahsetmişken üzerinde durulması gereken birkaç önemli noktayı atlamamak gerekir. Yoğun bakımda yatan hastayla ilgili birkaç farklı maddi koşuldan bahsetmek mümkündür. Bunlardan birincisi aileler, ikincisi hastaneler ve üçüncüsü ise sigorta kuruluşlarıyla ilgilidir.
Öncelikle ailelerin maddiyatla ilgili yaşadıklarını ele alalım. Aile fertleri hastayı ziyaret edebilmek ve hastanın ihtiyaçları varsa karşılamak için iş durumunu ayarlaması gerekir. Bu durum uzun bir süre devam ederse aile fertlerini oldukça zorlamaya başlayacaktır. İşini bırakamayanlar veya çalıştığı yerden izin alamayanlar problemler yaşayacaktır. Hastasını bulunduğu şehirden başka bir yerdeki hastaneye götürmek zorunda olan aileler için de otel, pansiyon ve yemek masrafları olacaktır. Hastaneler yoğun bakımlarda yatan hastaların tüm medikal ürün ve ilaç ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğu halde bazen bu malzemeleri hastanın ailesinden talep edebiliyorlar. Bu durumda aile fertleri ucuz pahalı demeden hastalarının ihtiyacı olan bu ürünleri hemen almak zorunda kalıyorlar. Ayrıca bazı hastanelerin yasal olmayan şekilde hastalardan ve ailelerinden yüksek meblağlarda yoğun bakım fark ücreti aldığını da duyuyoruz. Kanuni olmayan uygulamalarla karşılaştığımızda ilgili mercilere derhal şikayetlerimizi bildirmemiz ve başkalarının da başına gelmemesi için durumun takipçisi olmamız gerekiyor. Ailelerin yaşayabileceği maddi olumsuzluklar bunlardan ibaret değil. Elbette şu an aklıma gelmeyen birçok masraf da söz konusu olabilmektedir.
Diğer bir maddi konu hastanelerle ilgili olarak ele alınabilir. Bir hastanın, yoğun bakımda kalması hastanenin para kazanmasını sağlamaktadır. Kamu veya özel sigorta kuruluşları yoğun bakım masraflarını karşılamaktadır. Hastanın durumuna ve tedavi şekline göre farklı ödemeler yapılmaktadır. Hastanın kullanmak zorunda olduğu ilaçlar ve medikal ürünlere göre bu ödemeler değişkenlik göstermektedir. Ayrıca bazı durumlarda hastanın yoğun bakımda bulunduğu belirli bir süre dahilinde ödeme yapılır. Örneğin 20 veya 30 gün gibi limitler olabilmektedir. Hastanın yoğun bakımda yattığı 30 gün boyunca her gün için belirli bir bedel sigorta tarafından karşılanır. Bu süre dolduktan sonra artık sigorta para ödemez ve hasta hala yoğun bakımda kalmaya devam ederse masrafları hastane karşılamak zorunda kalır. Bu koşul belirli hastalık tiplerinde geçerlidir. Bu nedenle bazı hastaneler hastanın durumu evde bakılmaya uygunsa bir an önce hastayı taburcu etmek isteyebilir.
Hastanın yoğun bakımda geçirdiği süre boyunca bahsettiğim özel sigorta firmaları ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) açısından da maddi durum değerlendirilebilir. Sigortalının masrafları bu kurumlar tarafından karşılanır. Genellikle sürekli tam kapasitede çalışan yoğun bakımlardan yeni hastaların da faydalanabilmesi için yoğun bakımlarda yatan hastaların tedavilerine palyatif bakım ünitelerinde veya evlerinde devam edilmesi uygun olacaktır. Bu durum, sigorta kuruluşlarının yoğun bakım masraflarından kurtulmalarını ve daha az masraflı olan palyatif veya evde tedavi süreçlerini karşılamalarını sağlamaktadır.
Evde tedaviye devam edilebilmesi için çoğu zaman solunum ve yaşam destek cihazlarıyla birlikte hasta bakımında kullanılan diğer medikal ürünler gerekmektedir. Bu tıbbi cihazların ve medikal ürünlerin bedellerinin tamamı veya bir kısmı sigorta kuruluşları tarafından karşılanmaktadır. Bu sayede, yoğun bakımdan çıkan hastanın bakım maliyetleri en aza indirgenmektedir.
Evde Bakım Sürecinde En Çok Kullanılan Tıbbi Cihazlar
- Ev Tipi Mekanik Ventilatör Cihazı
- Hasta Karyolası ve Yatağı
- Pozisyon Aldıran Havalı Yatak
- Hasta Taşıma (Kaldırma) Lifti
- Çelik Oksijen Tüpü
- Oksijen Konsantratörü
- Bataryalı Aspirasyon (Aspiratör) Cihazı
- Bataryalı Konsol Tipi Pulse Oksimetre Cihazı
- Mama Cihazı
- Akülü Merdiven Çıkma ve İnme Aparatı
- Jeneratör
- Kesintisiz Güç Kaynağı
Yoğun bakımda yatan hastaların eve çıkarılmasının maddi ve manevi avantajlarını genel olarak belirtmeye çalıştım. Kurumlar ve aileler hastaların bakımına evde devam ederek bu avantajlardan faydalanabilir.
Yorumlar
Aydın 6 Mayıs 2018 üzerinde 01:11 de (Düzenle)
Çok faydalı bilgiler teşekkür ederim çok faydalı oldunuz olayı geniş perspektifle değeerlendirmeniz hiç soruya yer bırakmıyor sağ olun sağlıkla kalın
Yanıtla
Sesan
Sesan 7 Mayıs 2018 üzerinde 16:03 de (Düzenle)
Merhaba. Yorumunuz için teşekkür ederiz.
Yanıtla
Niyazi özcan
Niyazi özcan 8 Temmuz 2023 üzerinde 23:07 de (Düzenle)
Hasta yakını maddi ve manevi olarak evdeki bakımı sağlayamayacak durumdaysa nasıl bir öneriniz olur.tavsiyenizi bekliyorum emekliyim ve 6.300.tl maaş alıyorum.
Yanıtla
Altug Koraltan
Altug Koraltan 11 Ocak 2020 üzerinde 17:11 de (Düzenle)
Böyle bir bakımın maliyeti ne olur yaklaşık olarak ?
Yanıtla
Sesan
Sesan 12 Ocak 2020 üzerinde 13:29 de (Düzenle)
Merhaba. Hastanede kullanılan ekipmanların maliyeti yüksektir. Bu cihazlardan bazılarının daha uygun fiyatlı olan ev tipi modelleri vardır. Hastanız yoğun bakımda yatarken temizliğinde ve bakımında kullanılan ürünler hastane tarafından karşılanır. Hastanızı eve çıkardığınızda ise oluşan masraflardan siz sorumlu olursunuz. Hasta yıkama seti, hasta temizleme mendili, ağız bakım seti gibi hasta bakım ürünleri kullanmanız gerekir. Bunlar dışında havalı yatak ve hasta karyolası gibi ürünler de gerekebilir. SGK bu ürünlerden bazıları için belli bir miktar ödeme yapar. Rapor ve reçete alarak kurum ödemesi kapsamında devlet desteği ile bazı ürünleri temin edebilirsiniz.
Yanıtla
Gita
Gita 3 Şubat 2020 üzerinde 10:20 de (Düzenle)
Hastanin evde veya palyatif bakimda olmasi cok iyi. Annem yogun bakimda neredeyse deliriyordu. Ilgisizlikleri, ve sevgisizliklerinden kendini cok yalniz hissetmis. Biz cocuklarini sordugunda hic kimse cevap vermemis. Bizleri oldu sanmis . Dusunebiliyormusunuz yaşadığı travma yi. Neyse mucize olarak oradan cikti ve palyatif bakima getirdim. Tabii ki sevgi ve ilgi ölecek sandığımız hastayi duzeltiyor.
Su anda da eve cikarmayi düşünüyoruz, masraflar bir yana , acil bir durumda nasil hemen hastaneye yetistirebiliriz? Bence hastaneden uzaklastirmanin en önemli sorusu?
Yanıtla
İrem AKKAYA
İrem AKKAYA 4 Şubat 2020 üzerinde 17:34 de (Düzenle)
Gita, merhaba. Evde hasta bakımında 444 38 33 nolu numarayı arayarak, Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz Evde Bakım Hizmeti’nden faydalanabilirsiniz. Acil durumlarda ise özel ambulans şirketleri mevcut, görüşüp en uygunu ile anlaşma sağlayabilirsiniz.
Yanıtla
mehmet yurter
mehmet yurter 8 Şubat 2021 üzerinde 16:23 de (Düzenle)
iyi günler palyatif bakım nedir
Yanıtla
İrem AKKAYA
İrem AKKAYA 9 Şubat 2021 üzerinde 16:31 de (Düzenle)
Mehmet Yurter, merhaba. Palyatif bakım, yaşamı kısıtlayıcı hastalıkları olan kişiler için hastanelerde uzman kişiler tarafından hizmet sunulan bakım birimidir. Hastayı besleme, yara bakımı, kişisel hijyen veya hasta psikolojisi gibi konularda hastalara hizmet verilir. Özellikle düzenli bakım gerektiren kanser hastaları için önerilen bir yerdir. Kişinin tedavisi uzman hekim kontrollerinde sürdürülür.
Yanıtla
Gülis Tunca
Gülis Tunca 13 Mart 2021 üzerinde 04:29 de (Düzenle)
Kateder takılan hasta gözleri açık diyaliz ünitesinden çıkıyor konuşmadığı için kendini anlayamıyor….lokal olmuşmu olmamıştı nasıl anlarız .ilk bu iş böyle yapılır deyip sonra spreyle bölgesel uyuşturduk dediler sizce inanmalimiyiz???
Yanıtla
Sesan
Sesan 13 Mart 2021 üzerinde 09:14 de (Düzenle)
Merhaba. Cerrahi işlemler hakkında en doğru bilgiyi hekiminizden alabilirsiniz.
Yanıtla
Fatma turan
Fatma turan 31 Mayıs 2021 üzerinde 05:05 de (Düzenle)
Benim babam 02.032021 Marmara eğitim araştırma hastanesi acil ambulansla gittik bir gece kaldı ertesi gün bizden onay almadan ilaçlı beyin emarı çekildi ve beyne pırtıh atı şuru kapandı akşamına bizi Erenköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine sevk ettiler bir gecede orda kaldı ertesi gün akşam saatlerinde arayıp bizi solunum sıkıntısı olduğunu hastane de cihazların yetersiz olduğunu söyledi Kurtköy ada tıp sevk edildik ve 04.03.2021 gecesin babam ada tıp geldi ambulansla entube oldu dediler entübeden bir kaç gün sonra ayrıdırlar sonra oksijen tüp bağlı nefes alabiliyor dediler sonra enfeksiyon akciğer de dediler ve benim babam tam 3 ay yoğun bakım da kaldı doğrudur doktor bey arayıp ne diyorsa biz güvendik inandık önce Allah’a sonra Türk hekimlerine bize bayramda kapanmadan dolayı zirayet yok dediler 2 hafta gitmedik fakat bütün hasta yakınları ziyaret gitmişler yatak yarası için krem istediler sigorta ödemiyor dediler aldık 3 kere fakat yatak yarası oldu üç aydır bitmek bilmeyen enfeksiyon biranda bitti ve babamı direk eve taburcu Etiler annem covit oldu 10 gün annemin tedavisi olana kadar babam hastanede kaldı beni arayaıp taburcu bakım hastası dediler hazırlık ne yapmam gerekir dedim hiçbir eğitim bilgi vermediler ben kendim paramla havalı yatak aldım ekiliriz raporumuz hastaneye yattığını beş gün ve taburcu olurken beş gün yani 10 günlük epikriz verdiler temizlik tırnak ağız bakımı yapıyoruz dediler fakat hiçbir şey yapılmamış tırnakları uzun ağzı yara dudakları ve çok zayıflamış üç aydır babama ne yaptılar bunun için bütün herkesten Allah razı için yardım istiyorum inanın tutmaya korkuyoruz birşey olucak diye taburcu olurken doktor bey nasıl durumu dedim senden benden iyi dedi dalga gecer gibi maden iyi neden 3 aydır burda dedim geçmiş olsun dedi ve gitti.
Yanıtla
Celil Çağlar ÖZLÜ
Celil Çağlar ÖZLÜ 31 Mayıs 2021 üzerinde 08:11 de (Düzenle)
Merhaba. Yaşadığınız sorunları anlıyorum. Oldukça zor bir süreç geçirmişsiniz. Böyle süreçler hasta yakınları için de travmatik olabiliyor. Bu blog yazımızı okumanızı tavsiye ederim: Hastaların Yaşadığı Hukuki Sorunlar Nelerdir? Nasıl Çözülür? - Sesan Blog - Sesan Forum
Yanıtla
Umut Çaglak
Umut Çaglak 24 Kasım 2022 üzerinde 14:49 de (Düzenle)
merhaba annem düştü ve beyın kanaması gecırdı 45 gundur komada kendı kendıne nefes alamıyor , ara ara enfeksıyon kapıyor ve reanımasyoın yogun bakımda tedavısı devam edıyor bugun doktor hastanıza sız bakabılır mısınız dıyor ? boyle sacmalık olabılır mı ? kendı kendıne nefes alamayan bılıncı kapalı bır ton makınaya baglı bırıne bız nasıl bakalım . her gun hastahaneye gıdıyoruz durumu aynı dıyorlar ne ılerlıyor ne gerılıyor dıyorlar. Ama gecen gunlerde enfeksıyondan atesı cıktı ılac verdıler kalp rıtmı bozuldu sonra ılacı kestıler kalp rıtmı duzeldı baska antıbıyotık tedavısı uyguladılar cunku. Bu kadar rısklı hastayı eve goturun demek dırek ölüme terk etmek demektır hasta yakınlarına 2 haftalık egıtımle doktor mu yapıyorlar . sureklı kan tahlıllerı vs oluyor bunları evde nasıl yapar ınsan bunların malıyetıne guc mu dayanır. Hastanelerın yogun bakım unıtelerınde yeterlı yoksa devlet buna cozum bulacak. Herseye para bulunurken kendı vatandasının hayatı ıcın her turlu olanak saglanmıyorsa boyle sıstem olmaz . Bunun vebalını ne dunya da ne ahırette kımse odeyemez
Yanıtla
Celil Çağlar ÖZLÜ
Celil Çağlar ÖZLÜ 25 Kasım 2022 üzerinde 05:06 de (Düzenle)
Merhaba. Yaşadığınız sorunları anlıyorum. Bu blog yazımızı okumanızı tavsiye ederim: Hastaların Yaşadığı Hukuki Sorunlar Nelerdir? Nasıl Çözülür? - Sesan Blog - Sesan Forum
Yanıtla
niyazi özcan
niyazi özcan 15 Haziran 2023 üzerinde 02:59 de (Düzenle)
umut bey aynı sorunla bizde karşı karşıyayız benim anneminde beyne pıhtı atması nedeniyle bilinci kapalı durumda makinalara bağımlı olarak bitkisel hayatta bizede aynen evde bakma teklifinde bulunuyorlar fakat ani müdahaleler gerektiren bır durumda olduğu için ne yapacağımızı şaşırdık .ve en büyük sorunlarımız maddi ve manevi olarak bu durumun altından kalkacak durumdada değiliz .
Yanıtla
Celil Çağlar ÖZLÜ
Celil Çağlar ÖZLÜ 16 Haziran 2023 üzerinde 11:27 de (Düzenle)
Merhaba. Evde kullanılan tıbbi cihazlar için sağladığımız ücretsiz eğitim programından faydalanabilirsiniz. Bu sayfadan projemizi incelemenizi rica ederim: Evde Kullanılan Tıbbi Cihazlar İçin Ücretsiz Eğitim Programından Faydalanmak İster Misiniz? - Sesan Blog - Sesan Forum
Yanıtla
Reyhan Karaca
Reyhan Karaca 10 Ağustos 2023 üzerinde 17:26 de (Düzenle)
Yatalak olan hasta evde bakılma imkanı yoksa ne yapılabilir. Ekonomik olarak refakatçi de tutma imkanımız yoksa ne önerirsiniz